Klasik tek elden çıkma medya anlayışından sıyrılmış bir kavramdır. Herkesin bir haber kaynağı olma veya habere yakın olma ihtimali olduğu için herkesin ufak çaplı bir haber merkezi olabilmesi fikrine dayanır. Haberin türü hiç önemli değildir. Sevgilinizden ayrılmanız da bir haberdir, yaşadığınız şehirde bir deprem olması da haberdir. Küçük olaylar yakın çevrenizi ilgilendirirken büyük olaylar milyonları ilgilendiriyor olabilir.
Herkesi bir haber muhabiri yapmak haliyle hiç kolay bir iş değildir. En azından 30 yıl önce durum böyleydi ancak artık hayatımızda internet ve bilgisayarlar var ve yıllar önce mümkün görünmeyen bu iş artık mümkün.
Üstelik sosyal kavramı sadece haber üretimi safhasında değil artık yayına girmiş bir medya içeriği ile insanların dinamik bir etkileşim halinde olması da mümkün hale gelmiştir. Yayınlanan bir içeriğin kaç kişiye ulaştığı, bu kimselerin yaş ve cinsiyetleri, coğrafi konumları, online olmayı tercih ettikleri zamanlar ve hatta sevdikleri her şey ile birlikte haberin müşterisi durumundalar. Habere duygu bildirerek, yorum yazarak, puan vererek ve hatta kendi takipçileriyle paylaşarak anında sosyal katılım göstermiş oluyorlar ve bunca şeye rağmen örneğin ilgi alanlarınız bilindiği için, medya içeriğinin konusu da belli olduğu için ve bu içeriği okumakla duyduğunuz ilgiyi ortaya koyduğunuz için tam da sizi hedefleyen reklamları size göstermek mümkün hale gelir. Bu da işin ticari boyutudur. Böyle devasa boyuttaki bir organizasyonun finansmanı sırf sosyal reklamcılık ile sağlanabiliyor.