Apple, MacBook 2016 sürümüyle
laptop olayının kitabını sıfırdan yazdığını düşünüyor. İyi ama akıllı telefonun ekranını bir laptop'a monte etmek bu ürünün şaşırtıcı etiket fiyatını haklı çıkarır mı? Gelin bunu anlamak için son çıkan ürünü 2015 yılında piyasaya sürülen muadil MacBook ile karşılaştıralım.
Ebat
Yeni 13 inçlik MacBook Pro'nun (bu karşılaştırmaya 15 inçlik modeli katmadık) diğerine göre ayak izi daha küçük. Aynı ekran boyutuna rağmen %3 daha kısa, %3 daha dar ve daha ince.
Ağırlık
Yeni Mac selefine göre daha hafif. Sırt çantasında taşırken biraz daha rahat edebileceğiz.
Kasa
Alüminyum sadece
Apple ürünlerinde değil, diğer üreticilerin mobil cihazlarında da bir standart halini aldı aslında. Bu iki cihaz da bu adeti bozmamış.
Renk
Apple yeni modele biraz uzay grisi eklemiş. Tam da
iPhone serisinde bu renk terk edilirken. (zamanlaması manidar)
Ekran Boyutu
13 inç MacBook Pro denilince tam olarak 13.3 inç ekran ve 16:10 taraf oranı aklımıza gelmeli. Bu durum değişmemiş.
Çözünürlük
Apple bu yıl "Retina Ekranlıdır"
*
markasını bıraktı çünkü
retina zaten her üründe var. Bu yeni üründe retina olduğuna dair bir uyarı yok ancak piksel yoğunluk değerlerine bakınca
retina ekran olduğunu söylemek mümkün.
Apple'ın açıklamasına göre ekran
piksel yoğunluğu olarak değil de başka şekilde geliştirilmiş. Mesela %25 daha geniş renk skalası ve %67 daha yüksek keskinlik
*
gibi.
Trackpad
Apple yeni
trackpedleri %46 daha büyük yapmış. Yapısı eskisiyle aynı. Hala camdan yapılıyor ve iPhone'larda 3D dokunma özelliğine benzer bir deneyim sunan
Force Touch teknolojisi mevcut.
Dokunmatik Çubuk
Yeni MacBook Pro'nun sözde öldürücü darbeyi vuran özelliğine geldik. Dokunmatik Çubuk, namı diğer
Touch Bar. Bundan böyle MacBook denildiği zaman bu adı da mutlaka duyacaksınız. Çoklu dokunmayı destekleyen ve şerit şeklinde üretilmiş ikincil bir ekran bu. Eskiden fonksiyon tuşlarının dizildiği klavyenin üst kısmındaki tuşların hem yerini hem de görevlerini alıyor. Ayrıca yazılım geliştiriciler uygulamasındaki araç çubuğu gibi sık kullanılan bazı bölümleri ve arayüz öğelerini buraya yerleştirebilecek bu ekranı programlayabilecek. İşte bütün o patırtı, tantana bunun üzerine dönüyor evet. Sözde hayatımızı değiştirecek.
Neyse ki Touch Screen yerine eski moda f1-f12 tuş dizisini içeren bir model daha satılacak, yani zorunlu değil.
Parmak izi Algılayıcı
Touch Bar aynı zamanda Apple'ın Touch ID adını verdiği
parmak izi algılayan bir sensör barındırıyor. Böylece ilk defa bir Mac üzerinde
parmak izi algılayıcısı yerini almış oluyor. Ancak işin kötü yanı giriş seviyesi MacBook Pro 2016'larda Touch Bar ve dolayısıyla parmak izi algılayıcı yok.
İşlemci
Intel'in
Kaby Lake adını verdiği 7. nesil
işlemcilerin üretimi MacBook Pro'ya zamanında yetişmeyeceği için Apple 6. nesil
Skylake işlemcileri kullanmak zorunda kalmış. Sonuçta bu bile yeni bilgisayarı, 2015 model
Broadwell işlemci kullanan MacBook'lardan 1 nesil daha ileri yapıyor.
Ayrıca belirtmek isterim ki Apple sipariş sırasında işlemci yapılandırmasını düzenlemenize izin veriyor. Buna işlemci
saat hızını arttırmak da dahil. Böylece elinizdeki i5'i bir i7 seviyesine yükselttirmeniz mümkün oluyor. Bu işlem sadece online sipariş üzerinden yapılabiliyor.
RAM
Her iki nesil MacBook için 8 GB
RAM standart değer. Ancak sipariş sırasında istiyorsanız 16 GB RAM isteme şansınız var.
Saklama
Her iki modelde de hız canavarı
SSD hard disk tercih ediliyor ancak Apple 128 GB seçeneğini listeden çıkarmış. Bu durum, giriş seviyesi seçeneklere fazladan vereceğiniz 200-500 dolar için biraz daha az üzülmenizi sağlar belki. (okumaya devam edin)
Girişler
Apple
Thunderbolt 3/USB-C girişlere bayılıyor. Diğer tüm portlar 2016 modelinde yok. Bu arada port sayısı da hiç iç açıcı değil. Ucuz olan (touch bar olmayan) modelde sadece 2 tane var. Daha pahalı olanlarda (touch bar bulunanlar) 4 tane port var.
Pro/amatör fotoğrafçılar bu pek pahalı güzelim cıvıltılı yeni bilgisayarlarına
SD karttan görüntü aktarmak için bir de adaptör almak zorundalar.
Şarj Girişi
Yeni modelde ayrı bir
şarj girişi bulunmuyor. Herhangi bir Thunderbolt 3/USB-C portuna bağlanıp şarj yapabiliyorsunuz. Bu sayede aslında Touch Bar içeren modeller daha kullanışlı hale geliyor çünkü sadece bu modelde cihazın her iki tarafında port mevcut, böylece şarj bağlantısını istediğiniz taraftan sağlayabiliyorsunuz.
Kulaklık Girişi
Apple iPhone'da
3.5 mm kulaklık girişinin kökünü kazımıştı ancak görünüşe göre MacBook Pro böyle bir savaşa henüz hazır değil olsa gerek ki 3.5 mm girişi mevcut.
Pil
Daha küçük
bataryaya rağmen yine de 10 saat web gezmesi tahmin ediliyor.
Kamera
Burada değişen bir durum yok. Hala aynı
720p web kamerası. Apple dilinde söyleyelim "
FaceTime HD Camera".
Yazılım
Touch Bar'ın partiye kendisiyle getirdiği bir kaç güzel yazılım dışında her iki modelde de aynı
macOS Sierra deneyimi yaşayacağız.
Dağıtım
Touch Bar
içermeyen yeni MacBook Pro satışına başlandı. Touch Bar bulunan modeller ön sipariş aşamasında. Kasımda teslim edilecekler.
*
Fiyat
Sırf Touch Bar için geçen yılın taban modeline göre 500 dolar daha fazla ödemek zorunda olmasaydık Touch Bar sevimli bir yenilik olarak görülebilirdi. Evet yanlış okumuyorsunuz 13 inç bir dizüstü için 1800 dolar isteniyor. 1500 dolarlık Touch Bar bulundurmayan model sayesinde Apple belki müşterinin aklını çelebilir ancak bu modeli tercih edecekseniz sınırlı port sayısı yüzünden iPhone,
iPad gibi kardeş cihazları gönlünüzce takıp sökemeyeceksiniz. Unutmayın bu modelde sadece 2 tane port var ve bir tanesini genellikle şarj için kullanıyor olacaksınız.
Aslında fiyatları yakın tutulsaydı gidip bir 2016 MacBook almak beyinsizlik olurdu. Göklerde uçan fiyatı sayesinde Touch Bar'ın içinde uranyum çubuğu olduğu algısı yaratılmaya çalışılmış. Yoksa pek cazibesi olmayan bir şeyi satması zordur.
Daha detaylı bir Touch Bar'sız MacBook Pro 2016 incelemesi yaptık, henüz okumadıysanız oradan devam edebilirsiniz.
#126
