Macbook Pro

Anlam Ayrımı Bulunmuyor.

2016 yılında @gizmagtr tarafından açılan bu başlık 2 entry ile zenginleşti ve 1304 defa ziyaret edildi.

5 dakikada okunabilir.
2016 model MacBook için bir inceleme paylaşmak istiyorum ancak buna geçmeden önce 2015 model MacBook ile yeni MacBook'un karşılaştırmasını yaptığım 13 inç macbook pro 2016 vs. 2015 yazıma göz atmanızı tavsiye ederim. Bu inceleme için ön bilgi niteliğindedir.


2016 model yeni Macbook Pro piyasaya çıkınca anladık ki hayatımıza girecek olan ve önümüzdeki zamanlarda adını sıkça duyacağımız yeni bir şey var: "Dokunmatik Çubuk". Bu tıpkı iPhone'lardaki dokunmatik ekranlı şeride benziyor ve klavyenin üst kısmında bulunan f1 . . . f12 tuş dizisinin işlevselliğini devralacak. Ancak, gelecekler yaratan yeni bir Steve Jobs mamülüne 1800 dolar bayılmak istemiyorsanız endişelenmeyin. Şirket yeni Proları Touch Bar olmadan da satacak. Elimize geçen bir ön tanıtım ürününü biraz kurcalayıp test etme fırsatı bulduk.

Plastik paketi yırtıp MacBook'u paketinden çıkardığımda ilk düşüncem ne oldu dersiniz? "Aaa 12 inç MacBook'un kuzeni" dedim. Tuşların görüntüsü aynıydı * , tasarım dili ve ergonomi de aşağı yukarı aynıydı ve MacBook daha önce hiç bu kadar ince ve hafif olmamıştı. Genel anlamda bıraktığı izlenim böyle oldu. Eğer 12 inç modelini sevip "keşke ekranı biraz büyük olsaydı şunun" diyenlerdenseniz bu yeni model tam size göre demektir.


Daha ufak boyut sadece sırt çantasında taşırken rahatlamak anlamına gelmiyor, aynı zamanda dizlerin üzerinde kullanırken de büyük keyif verecek. MacBook Air üreticilerine göre bu alet işi yazmak olanların eli ayağı olacak.

Bir talihsiz özellik var ki o da 12 inç'lik modelle aynı port seçimine sahip olmaları. Touch Bar içeren yeni MacBook Pro'larda 4 tane USB-C/Thunderbolt 3 portu bulunuyor. Ancak benim elimdeki giriş seviyesi modelde sadece 2 tane var. (12 inç olanda sadece 1 tane) Üstelik elimdeki iki port da cihazımın sol tarafında. Touch Bar olan modellerde düzenli çift taraflı şarj özelliği * bulunduğunu da söylemiş olalım.


Dokunmatik alanın * hissiyatı değişmemiş (hala camdan ve hala dokununca anlıyor) ancak artık herhangi bir MacBook modelinden %46 daha büyük. Bu şey koskocaman ve belki gereksiz de ama belki de böyle düşünmemin sebebi yıllarca normal trackpadler kullanarak kazandığım alışkanlıklarımdır. Mesela parmaklarım o alan üzerinde hiç o kadar birbirine uzak durmak zorunda kalmamıştı, ilk seferinde tuhaf geldi. Ölümcül bir sıkıntı değil belki ama bunu bu kadar büyük yapacak ne vardı?

Gelelim ekrana. Çözünürlük, en son jenerasyon ile aynı ancak diğer özelliklerini geliştirmişler biraz. Mesela renk gamı, keskinlik * , parlaklık * (bu arada ilk kez bir MacBook'un fişe takılı ekran aydınlatmasını % 100'den düşük bir şeye ayarlamak zorunda kaldım) gibi... Eski MBP ekranlarda da en ufak bir sorun yoktu ancak eskiden yeniye geçer geçmez fark yüzünüze çarpıyor.


Touch Bar bence çok dişe dokunur bir değer katmamış (parmak izi okuyucu sensörü hariç). Ana ekrandan bu çoklu dokunmatik ekrana bir sürü bilgi aktarılıyor ancak kısa vadede pek ilgimi çekecek, aman aman verimlilik katacak bir olay olarak görmüyorum. Belki bir kaç yıl içinde yazılım geliştiriciler buna merak salıp güzel şeyler geliştirirse, Touch Bar Mac'lar için bir ihtiyaç haline gelebilir. Açıkçası durumu bu olan bir özellikle birlikte fiyatın 1800 dolar olarak belirlenmesine çok şaşırdığımı belirtmeliyim.

Önemli bir sıkıntı daha gördük ki Apple USB-C port sayısını 2'ye düşürmüş: buradan şu anlam çıkıyor; firma Touch Bar bulunan modeli satmak için diğerlerinden özellik kısmış (Apple son zamanlarda sık sık böyle ucuz satış yöntemlerine başvuruyor artık, mesela iPhone ve iPadlerdeki hafıza seçimlerinde olduğu gibi)


2 tanecik fazladan USB-C port, 1500 dolarlık bir ürüne ne kadar maliyet ekleyebilir anlamak gerçekten çok zor, çıldırmamak elde değil gerçekten.

Kısıtlı port sayısıyla yaşayabilirim diyorsanız bu model hala satışı yapılan son MacBook pro yerine alınabilir. Evet bu model 200 dolar daha pahalı görünüyor ancak hala 250 GB saklama alanı veriyor. Geçen yılın 250 GB olan modeli 1500 dolardan başlamıştı. Teknik anlamda bir zam yok.