Avrupa Birliği ilkelerine göre dizel kullanan otomobil mazotlarına (kamyon ve diğer taşıtlar değil) %7 biyodizel karıştırılmakta. 2020 yılına kadar bu oran cıvarına çıkarılacak. Tekniksel sorunlar sebebiyle bunu gerçekleştirmek çok zor. Biyodizel yüksek ısılarda buharlaşıyor; elektronik püskürtme sistemleri ve kurum partikül filtrelerinde sorunlara sebep olabiliyor. Alman bilimadamları yeni bir yöntem geliştirdiler. Bu yöntem ile bilinen biyodizelden alçak sıcaklıklarda petrodizele benzeyen bir akaryakıt elde edildi. Bu akaryakıt inceltilmeden modern dizel motorlarda kullanilabilmekte. Biyodizel nedir? Biyodizel bitkilerden elde edilen yağdan kazanılır. Örneğin (bkz: kolza yağı). Kimyasal olarak düşünüldüğünde sözde yağ asidi metil esterleri uzun hidrokarbon bileşiklerinden oluşmakta. Biyodizel normal dizelden (mazot) farklı özelliklere sahiptir. Örneğin biyodizel normal mazota göre daha geç buharlaşır. Böylece biyodizel tam olarak buharlaşmaz ve motorda artıkları kalır. İşte bu durum biyodizeli akaryakıt olarak kullanmaktan çekindiren bir etkendir. Otomobilin çalışması için motorlarda bulunan püskürtme sistemleri, jontalar ve hortumlar farklı şekilde tasarlanmış olmalı. Kaiserslautern Teknik Üniversitesi (TU) ve 3MET araştırma merkezi kimyacıları ile birlikte yeni bir teknik geliştirdiler. Bitkisel yağ asidi metil esterleri ve biyoetilenden oluşan bir karışım akaryakıt ile karıştırılıyor. Böylece inceltilmeden modern motorlarda kullanılabiliniyor. Kaynak #bilim