Grafen Oled Elektrodu
Kim kurşun kalemin ucunun grafenden oluştuğunu düşünürse yanlış düşünmez. Grafit de aslında karbon bileşiğidir. Grafen ile grafit arasındaki tek fark grafit en az 10 atom tabakasından oluşur. Grafen ise sadece tek atom tabakasından (monolayer) oluşur.
İlk defa grafenden oluşan ve çalışan OLED elektrot üretmek mümkün oldu. Bu üretim Almanya´nın Dresden kentinde bulunan Fraunhofer enstitüsü (FEP) ile diğer endüstri ve araştırma ve geliştirme kuruluşları ile gerçekleşti.
Bu üretilen OLED´ler dokunmatik displaylere (Touchscreen) entegre edilebilmekte, bununla birlikte bu olağan üstü materiyal grafeni gelecekte bir çok uygulama olanaklarının kapısını açmış olacak.
Bu elektrotlar (2x1) cm² alana sahipler. Bu üretim Avrupa fonu destekli bir proje olan "Gladiator" (Graphene Layers: Production, Characterization and Integration) ile gerceklestirildi.
Grafenler harika malzeme olarak sayılmakta. Bu karbon bileşiğinin faydaları büyüleyici. Grafenler hafif ve şeffaf, aynı zamanda aşırı sert ve gerilme direnci çelikten daha fazla. Ayrıca; esnek ve aşırı iletken.
Grafenler; petek desenli, tek katlı karbon atomlarının oluşturdugu tabakadan oluşur. Bu tabaka sadece 0,3 nanometre kalınlığa sahiptir (bir insan saçının 100000´de 1´i kadar).
OLED-Elektrodlarının üretimi vakumlu ortamda gerçekleşmektedir. Bir çelik bölme içerisinde yüksek saflıga sahip bakırdan oluşan ğofret plaka 800 °C´de ısıtılır. Araştırma ekibi metan ve hidrojen karışımını çelik bölme içerisine doldurur ve içeride kimyasal bir reaksiyon oluşur.
Metan bakırın içerisinde çözülür ve burada karbon atomları formlaşmaya başlayarak alana yayılırlar. Bu işlem bir kaç dakika içerisinde gerçekleşir. Soğutma işleminden sonra bir taşıyıcı polimer grafenin üzerine dökülür ve bakır palaka aşındırılır.
2013 yılının Kasım ayında başlayan bu proje 2017 yılının sonuna kadar devam edecek. 2017 yılının son kısmında Fraunhofer ekibi son aşamaları gerçekleştiriyor. Bu son aşamalarda daha saf grafen elde etmek için uğraşılıyor ve çeşitli hatalar olabildiğince azaltılmaya çalışılıyor.
Avrupa komisyonunun desteklediği bu proje 2013-2017 yılları arasında toplam 12,4 milyon €´ya mal oldu.
Ekip sözcüsü Beyer´e göre 2-3 sene içerisinde bu ürün piyasaya çikabilir. Dokunmatik sistemler için ideal. Eğer alet yere düşerse kırılma derdi kalmayacak. Cam yerine sadece şeffaf bir folye kullanılabilinecek. Bununla birlikte pencere camlarında da kullanarak içeriye girecek olan ışık miktarı ayarlanabilecek. Tabi ki fotovoltaik, yüksek teknoloji teksitillerinde ve hatta tıp alanlarında kullanılabilinir.
Kaynak
#bilim
#teknoloji